Septum perforasyonu: Çok nadir olarak burun orta direğini oluşturan septum denilen kıkırdak duvarda delik oluşabilir. Ciddi bir durum yaratmaz, bazen hasta nefes alıp verirken ıslık sesi çıkarabilir. Hastaları en çok rahatsız eden olay bu deliğin çevresinde devamlı olarak kabuklanma olması ve bunun burun tıkanıklığı yaratmasıdır.
Bu durum ancak ikinci bir ameliyat ile düzeltilebilir.
Burun içinde sineşi (yapışıklık) gelişmesi: Bu da burun ameliyatlarının nadir olarak gördüğümüz ve herhangi bir şikayete sebep olmayan ancak rutin muayeneler sırasında fark edilen problemlerdir. Eğer çok önde değillerse burun tıkanıklığı yaratmazlar. Çok basit lokal anestezi altında küçük bir operasyon ile açılabilirler.
Burun ucundaki yara yerinde iz kalması: Kural olarak yüzün ortasındaki yaralar, bu bölgenin her iki taraftan da kanlanması ve çok iyi beslenmesinden dolayı iz bırakmazlar. Ancak daha önce de bahsettiğimiz gibi hiç bir şey garanti değildir. Bu güne kadar hiç bir hastamda bu şekilde bir şikayet olmadı. Ancak bu olmayacağını da göstermez.
Eğri burun hastalarında ameliyat sonrasında daha önce eğri olan kıkırdak tekrar aynı yöne doğru eskisi kadar olmasa da eğrilme eğiliminde olabilir ve hastaya daha küçük ikinci bir ameliyat gerekebilir.
Estetik burun ameliyatlarında daha önce var olan deformitenin fazla düzeltilmesi veya az düzeltilmesi sonucunda mevcut deformitenin devam etmesi veya başka bir deformitenin ortaya çıkması durumu gelişebilir. Bu durum fonksiyonel bir bozukluğa da neden olabilir. Bazı deformiteler aldatıcı ve geçicidir ve takipler sırasında düzeldiği gözlenir. Tatminkar olmayan kozmetik görünüş veya burnun yeni görünüşündeki tatmin eksikliği durumlarında revizyon (düzeltme ) ameliyatı ilk ameliyattan 6 ay-1 yıl sonra yapılabilir. Bu durumda burun dokularının tamamen iyileşmesi beklenmeli ve sonrasında ameliyat yapılmalıdır. Daha küçük bir takım sorunlarda ise lokal anestezi altında ‘rötuş’ olarak adlandırılan ve 10-20 dakika süren küçük müdahaleler gerekebilir.