Burun estetik ameliyatları sırasında büyük burunların küçültülmesi, geniş burunların daraltılması ya da eğri burunların düzeltilmesi için burnun ½ üst bölümünü oluşturan kemik çatının kesiler yaparak küçültülmesi ve-veya yeniden şekillendirilmesi gerekmektedir.
Burun estetik ameliyatlarının uygulanmaya başladığı ilk dönemlerden itibaren burun kemiklerinin şeklinde değişiklik yapmak amacı ile kullanılan çekiç, keski, törpü gibi mekanik el aletleri günümüzde de yaygın olarak kullanılmakla beraber yakın geçmişte kemiklerin daha hassas şekilde kesilmesini ve şekillendirilmesini sağlayan motorlu aygıtlar da kullanılmaya başlanmıştır.
İleri- geri, dairesel ya da sağ-sol yönde hareketler yapabilen motorlu aygıtların mekanik aletlere göre daha hassas çalışma avantajları olmasına karşın bu cihazların kullanımı sırasında kemiğin fazla ısınmasına bağlı oluşan doku hasarları, cerrahın dokunma hassasiyetini kaybetmesi ve kesi derinliğinin tespitindeki zorluklara bağlı yumuşak doku hasarları gibi olumsuz sonuçlar izlenebilmektedir.
İlk olarak 2001 yılında çene cerrahisi alanında kullanılmaya başlanan ve piezoelektrik prensiplerine göre çalışarak ultrasonik titreşimler vasıtası ile kemik dokusunda kesi yapabilen cihazlar son zamanlarda burun estetik ameliyatlarında da başarı ile kullanılmaya başlanmıştır.
Piezocerrahi cihazları ile üzerine mekanik basınç uygulanan seramiğin genişleyip daralarak oluşturduğu ultrasonik titreşim kullanılarak kemik gibi mineralize, sert dokularda kesici etki sağlanırken mukoza, damar, sinir gibi yumuşak dokularda herhangi bir hasar oluşmaması bu teknolojinin en önemli özelliği olarak ön plana çıkmaktadır.
Ana ünite, el aparatı ve aktif kesici uçtan oluşan piezoelektirik cihazların çalışması sırasında fonksiyon gören aktif kesici uçlar yukarı – aşağı yönde 40 – 200 ve ileri – geri yönde 20 – 60 mikron arasında titreşim göstermekte ve kesici etkinin oluşması için aynı amaçla kullanılan mekanik aletlere göre çok daha az bir baskı uygulanması yeterli olmaktadır.